Tekrar merhaba sevgili çiftlerimiz, Eğer siz de okulu bitirmek üzere ya da bitirmiş ve iş kurmak üzereyseniz, evlenme yaşınız gelmiş demektir yaşlı teyzelerimize göre. 24- 25 yaşına bastığımızda “ne zaman evleniyorsun?” sorusunun gelmesi Allah’ın emri zaten… Bu yüzden olacak ki bizim de arkadaşlarımız teker teker yuva kurma peşinde ilk adımı atıyorlar. Ve biz de düşündük ki sıradan ama bir o kadar önemli olan şey tabii ki “çift” olarak katıldığımız arkadaş düğünleridir. Bu düğünde arkadaşlarımız Merve ve Fatih çiftimizi evlendirdik. Erkeklerle kadınların hazırlanma süreleri arasında tam bir uçurum bulmakta ki ben iki saatte saç- makyaj- kıyafet üçlüsünü zar zor tamamlarken Yusuf Kaan yarım saatte jilet gibi hazır bir şekilde beni bekliyordu. Neyse çok geçmeden yolumuza koyulduk. Yer: Park caddesi, Zaman: 17:00, Olay: Kız alma töreni ve koskoca bir konvoy… Düğünlerin en zevkli yönlerinden birisi de kuşkusuz ki düğün mekanına kadar konvoy oluşturup kornaya basıp oynamadır. Hele bir de Eskişehir yolunu kapatıp oyun havası oynamamız var. Düğün salonunda ise en romantik zaman gelinle damadın içeriye girdikten hemen sonra yaptıkları ilk dans ve yakın çift arkadaşlarının onlara eşlik etmesi. Evet, buradan da kendimize pay çıkarıp el ele, göz göze dans ettik dakikalarca… Her türk düğününün olmazsa olmazı olan oyun havaları, mezdekeler, halaylar veya göbek havası çalmaya başladığında ise kendini kaybediyor insan. Hem eğlencenin hem de kafa dağıtmanın birebir adresi olan arkadaş düğünleri tam size ve sevgilinize göre aslında. Sizler de eğer fırsat bulursanız sevgilinizi takın kolunuza ve arkadaşlarınızın en güzel günlerine ortak olun. Aşkla kalın sevgili aşıklar...
0 Yorumlar
Sevgili aşıklarımız merhaba, Sevgiliyle hayatı nasıl daha eğlenceli hale getirebiliriz diye düşündük ve postumuza dostlarımızı da dahil etmeye karar verdik. Sevdiğimiz arkadaşlarımızla ve sevgilileriyle “couple date” tarzı bir buluşma yapmak istedik. Mutlu bir çift olarak diğer mutlu çiftlerle ve arkadaşlarımızla vakit geçirmek dünyanın en tatlı ve doğal eğlencelerinden biri çünkü. Buluşmamızın nedenlerinden birisi de Yusuf Kaan'nın doğum günü vesilesiyle küçük bir pasta kesmek ve güzel sohbetler etmekti. Öncelikle kimlerle buluşacağımızı ayarladık ve hiç vakit kaybetmeden rezervasyonumuzu yaptırdık. Rezervazyonumuzu "Ferfene Steakhouse" a yaptırdık. Bu mekanı seçmemizin nedenlerinden biri de sakin, rahatlatıcı ve yemeklerinin de bir o kadar lezzetli olması. Sevginizi özgürce anlatırken sözünüzün kesilmeyeceği bir yer kısacası. Yaz kış ayırt etmeksizin akşam vakitlerinizi kaliteli olarak geçirebileceğiniz bir mekan Ferfene Steakhouse. Ve Ankara’da lezzetiyle nam saldığını duyunca, neden bir akşamımızı burada geçirmeyelim ki dedik. Sizlere Ferfene Steakhouse'ın güzelliğinden fotoğraflarla bahsetmek isteriz. Hem romantizmi hem de eğlenceyi içinde barındıran bu akşam yemeği, sıradan ve belki klişe gibi görünse de ne yalan söyleyelim favorilerimizden biri oldu. Sağında sevgilin, karşında en yakın arkadaşların, daha ne olsun ki… Bizim masamızda da kahkaha ve gülücükler hiç eksik olmadı. Kızlar arasında gelinlik ve yüzük muhabbeti devam ederken; erkekler de kendi aralarında iş, ev, arsa, araba tarzı konuşmaları hiç eksik etmedi. Aramızda bulunan bekar arkadaşımız Adu'ya ise her zamanki gibi kısmet bulma çabası içerisindeydik. Böyle güzel bir akşamı umarım size görsel olarak da aşağıda daha iyi aktarmışızdır. Aşkla kalın... Merhaba sevgili aşıklar, Bugün Bilkent Üniversitesi'nde sevgili olanlara çok romantik ve bir o kadar da eğlenceli bir aktivite paylaşacağız. Evet yanlış duymadınız; sevgiliyle heykeltıraş yapmaktan bahsetmek istiyoruz. Eğer olağan dışı, vıcık vıcık olmayan ama sevgilinizle birlikte bir etkinlik yapmaktan yanaysanız, hele bir de Bilkent Üniversitesi’nde öğrencisiyseniz FA215 kodlu dersi alıp heykel yapmaya başlamanın tam vakti. Dersi almadan önce çok kararsızdık acaba ikimizde de heykel yapabilme kabiliyeti var mı diye sonuçta hem keyif almak hem de ortaya güzel bir işçilik çıkarmak gerek. İkimiz de farklı resimleri model alarak kendi ilgi alanlarımızda yoğunlaşmak istedik. Bundan önceki postumuzdan da anlaşılacağı üzere büyük bir at hayranı olan Yusuf Kaan, işe farklı at türleri aramakla başladı ve “daha güzelini” yapacağını düşünerek kahverengi ve tahminimce cins bir at seçti. Sonra tel yardımıyla bir iskelet oluşturup üstünü hamurla kaplamaya başladı. Benim kendime seçtiğim model ise moden heykelcilik tarihinde büyük bir üne sahip olan ve biraz da yumurta şeklinde olmasıyla başta “Yusuf Kaan” olmak üzere birkaç kişi tarafından gülünen ama gayet şık bir heykel modelini yaptım. Bunların yanında güler yüzlü ve yardım etmeyi seven Ercan Sağlam hocamız gibi bir hocanızın olması da işleri kolaylaştırmıyor değil tabii. Anlayacağınız, kimi zaman birbirimizle dalga geçerek öyle güzel eğlendik ki. Aynı zamanda iki tane de evimizi süsleyebileceğimiz buram buram sevgi ve emek kokan hediyelerimiz oldu. Dediğimiz gibi heykel yapma çok fazla sabır isteyen hatta bazen yaşadığımız gibi umutları söndürebilen bir sanat fakat yanınızda sizi motive edebilen ve hayal kırıklığına uğradığınızda arkanızda olduğunu belirten biri olduktan sonra inan hiçbir şey zor gelmiyor insana. Evet Bilkentli aşıklar önümüzdeki dönemlerde sevgilinizi takın kolunuza ve ders seçimleri sırasında; FA215 kodlu Sculpture dersini Ercan Sağlam hocamızdan almayı ihmal etmeyin. Güz ve bahar döneminde haftada bir gün ve üç saat olan bu dersi biz yaz okulunda haftada iki gün ve toplamda haftada altı saat şeklinde aldık. Aşağıda da fotoğrafını paylaştığımız heykelcilik atölyesinde sevgilinizle hem eğlenerek hem de aşk yaşayarak kendiniz geliştirebilir ve belki de gizli kalmış heykelcilik yeteneğinizi sevgilinize sergileyebilirsiniz. Sizlere bugün veda ederken aşla kalın diyoruz. |
YazarlarHalise Çetin |